OKÇULUĞUN TARİHÇESİ

Okçulukla alakalı en eski buluntular balta ve bıçak benzeri el aletlerinin buluntularının tespit edildiği tarihin hemen ardından yani geç paleolitik çağa (M.Ö. 38.000-10.000) aittir. En erken dönem bulgular çakmak taşlarını yontmak suretiyle yapılmış ok ve mızrak uçları ile tahmin ettiğinizin tersi bir diyara yani doğu İspanya’ya aittir. Çakmak taşından yapılmış en erken ok uçları Doğu İspanya’da bulunmuştur. Slutreon döneme ait bu bulgular tahminen M.Ö. 17.000 ile 15.000 yılları arasına tarihlenebilmektedir. Tarihsel arenada insan kültüründe meydana gelen gelişmeler sonucunda yontma taştan ok uçları Magdelenion dönemde (M.Ö. 15000-8300) ve cilalı çakmak taşlarından elde edilmiş ok uçlarının ise onu izleyen Mesolitik çağda (M.Ö. 8300-2500) hayat bulduğu söylenebilir. (1)

Arkeolojik kaynaklarda genel olarak kabul gören en eski yay örneği Stellmoor kalıntıları, kuzey Almanya’da M.Ö. 8.000 yıllarına tarihlenmektedir. Ayrıca M.Ö. 6.000’li yıllara ait yay kalıntıları ise  Holmegaards / Danimarka’dır. Ele geçirilmiş en genç kalıntılar ise 4800 yıl öncesine dayanmaktadır.(2)

Ayrıca Türk ve Mısır mezarlarında bulunan eski döneme ait ok ve yaylardan bu medeniyetlerinde okçuluk ve yay yapımında mahir milletlerden olduğunu görmekteyiz. Türk ve Mısırlılar haricinde Girit ve Yunan kültüründe de yayın ve okçuluğun ilerlemiş olduğunu biliyoruz. Homer’in Odiseus‘unde, Odiseus’un ünlü yayı anlatılmaktadır. Kuzey Amerika’da Kızıldereliler, Avrupa’da Vikingler, İsveçliler, Cermenler, Anglo-Saksonlar, Asya’da Japonlar, Çinliler, Anadolu ve Mezopotamya’da Asurlular, Sümerler, Etiler, Batı Asya ve Doğu Avrupa’da Romalılar, Afrika’da Senegalliler, Türkistan’da ve Altay bölgesinde, Avarlar, Uygurlar, İskitler (Sakalar), Hunlar, Avarlar gibi birçok kavim yay ve ok kullanmıştır.(3) Özellikle Avrupa Hunları vasıtasıyla Hun yani kompozit Türk yayları Avrupa’nın içlerine hatta İngiltere’ye kadar girmiştir. Wales/İngiltere’de Gaerlaon adında bir Roma askeri kışlasında M.Ö. 500’lere dayanan bir Hun yay imalathanesi bulunmuştur. Wales’ın okçularının hem Roma hem de İngiltere tarihindeki maharetleri bir ihtimal kullandıkları Türk yaylarıyla alakalı olsa gerek.(4)

Yukarıda da kısaca değindiğimiz üzere okçuluk insanlık tarihiyle yaşıttır dersek hata etmiş olmayız sanırım. Taş devrinden günümüze, hayatta kalma ve savunmanın zorunluluğu ile insanlığın ilk zamanlardan günümüze dek okçuluk, ok ve yay insanlık için zaruriyet ile önem arz etmiştir. Ok ve yayın temel yapısı, çalışma mantığı ve şekli düşünüldüğünde günümüz füzesinin atası ve mühendisliğin ilk eseri dahi diyebiliriz.

 

Erhan UZMAN - 03/01/2017

  1. Ünsal YÜCEL – Türk Okçuluğu
  2. Düzce Üniversitesi Ormancılık Fakültesi Ormancılık Dergisi, Cilt:5, Sayı:1, s. 15
  3. İsmail Fazıl Ayanoğlu, Ok Meydanı ve Okçuluk Tarihi
  4. Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat, İdil boyu ve Karadeniz'in Kuzeyindeki Türk kavimleri ve Devletleri
  5. Erkan GÖKSU, Okla Yükselen Millet